ONUN ÇOCUKLARIYIZ HEPİMİZ!
Cidde'de Hz. Havva Annemizin kabr-i şerifini ziyaret ediyoruz. Onu ve onu anlatan ayetleri hatırlıyoruz.
Mekke ve Medine’ye yolunuz düşüyorsa, ilk uğrak yerlerinizden biri de Cidde’de Hz. Havva annemizin kabr-i şerifi olmalı. Bazen otobüslerde Fatihalar gönderiyoruz, bazense yanından geçtiğimizden bile haberdar olmuyoruz. Bu sefer kabr-i şerifini doyasıya ziyaret ediyor ve bu ziyaretten sizleri hissedar ediyoruz.
Onun adı, ilk. Kâinatın ilk misafiri. Kâinatın ilk hanımı, ilk eşi ve ilk günahkârı, ilk tövbe edasının adı… Kâinatın ilk âşıkları ve ilk annesi… Yanına gelinceye dek, onun adı zikredilen mübarek ayet-i celileri okuyor ve şefaatine nail olmayı diliyoruz.
Kara gözlü bir hatun. Kuran-ı Kerim’de Havva annemizin ismi hiç geçmiyor ama öyle güzel bir sıfatla süslemiş ki Cenab-ı Allah, ona “Kaburga Kemiği” diyor. Âdem (a.s.) kaburgasından yaratılan bir hanımanne. Otuz altı ikiz annesi şefkat ve merhamet dolu, cennetin ayaklarına serildiği bir anne. Allah onları birbirine yâr kıldı. Uyandığında Âdem (a.s.) Havva annemize âşık olarak uyandı ve kara gözlere baktı. Kara gözlerinde zorlu hayat sınavlarını görüyordu Hz. Âdem. Tutunacak tek dal ise Allah’tı.
Koca bir ömrü anlatan ayetler
Nisa suresinin ilk ayeti ile ikaz ediliyoruz ilkin: “O Allah ki; sizi bir tek nefisten (Hz. Âdem’den) ondan eşini (Hz. Havva) yaratandır.” Devamında Araf suresi 189. ayeti celile ile kuşanıyoruz: “O sizi bir candan (Hz. Âdem’den) yaratan, bundan da gönlü kendisine ısınsın diye eşini yaratan O'dur. Vaktaki o, eşini örtüp bürüdü. O da (Hz. Havva’da) hafif bir yük yüklendi de (hamile kalıp bir müddet) bununla gidip geldi. Nihayet gebeliği ağırlaşınca, ikisi de Rabb'lerine şöyle dua ettiler: Eğer bize düzgün bir çocuk verirsen, andolsun ki herhalde şükredenlerden olacağız.”
Şükrediyoruz ademoğlundan gelen soylarımıza ve Cenab-ı Allah’ın emir ve yasaklarına kulak veriyoruz: "Ey Âdem, sen, zevcenle birlikte, cennete yerleşin de ikiniz de dilediğinizden (yerden) yiyin. (Ancak) şu ağaca yaklaşmayın sonra ikiniz de kendinize yazık etmiş olursunuz." (Araf suresi 19. ayet) Fısıldıyor şeytan ve çeliyor insanlığın ilk atalarının akıllarını: "Derken Şeytan, onlardan gizli bırakılmış o çirkin yerlerini (avret mahallerini) kendilerine açıklamak, göstermek için vesvese verdi; 'Rabbiniz size bu ağacı, başka bir şey için değil, ancak iki melek olacağınız yahut (ölümden kurtulacağınız) cennette ebedi kalacağınız için yasak etti' dedi." (Araf suresi 20. ayet) Pişmanlıklar duyuyoruz onlarla birlikte, tövbe ediyor ve bizi bir nutfeden Yaradan’a sığınıyoruz. Kabe-i Muazzama’nın kapısında yazıyor ya hani, kapısına gelenleri kovmayan, dalına tutunanları silkelemeyen Rahman’ın kapısını çalıyor, Hz. Âdem ve Hz. Havva’nın edasıyla: "Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik, eğer bizi bağışlamaz ve bize rahmetinle muamele etmezsen muhakkak ziyana uğrayacaklardan oluruz."(Araf suresi 23. Ayet) Sonra kâinatı bir huzur, bir inşirah kapılıyor ve nidası duyuluyor Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın: "Âdem Rabbinden birtakım kelimeler aldı, bu kelimelerle amel edip Rabb'ine tövbe etti ve affı için yalvardı. Allah da bunun üzerine tövbesini kabul etti. Şüphesiz O, tövbeleri çok kabul edendir, çok bağışlayandır."(Bakara suresi 37. Ayet)
Gözlerimiz ziyaretçi arıyor
Cidde’de Kızıldeniz’in dalgaları vuruyor sahile ve seslerini Hz. Havva annemizin kabri başından duyuyoruz. Bir yandan hiç ölmeyecek bir ruha bürünürken, diğer yandan yanı başında oturduğumuz kabre bakıyor ve “ne de yakınız ölüme” diyoruz. Hz. Âdemi düşünüyoruz Âlemlerin Efendisi (s.a.s.) hürmetine, ümidini hiç kesmediği tövbesi ve duasını… İnsanlığı düşünüyoruz; ilkini ve sonradan gelenlerini…
Yine burada insanlığın ilk annesine gelen giden ziyaretçilerin sayısı yok denecek kadar az; çünkü birçok tur şirketleri gezi programlarına buraları dâhil etmiyor. Bu halden şikâyetçi oluyoruz aslında. Mübarek annemizin kabr-i şerifini uzaktan göstermek, “işte burası” demek ona yapılmış en büyük saygısızlık. Hele ki ilk kez buralara adım atmış kafilelere, bu mübarek kabr-i şerifleri ziyaret ettirmemek büyük üzüntü. Siz siz olun, yolunuz Cidde’ye düşerse Hz. Havva annemizi ziyaret edip, Fatihalar okumadan gitmeyin. Onu kabri başında hatırlayın, inanın çok feyiz alacaksınız.
Hatice Tüfekci
http://www.dunyabizim.com/index.php?aType=haber&ArticleID=6070
Toplam (0) yorum yapilmis.
Bu yazıya hiç yorum yapılmamış.