hyldrm

MİSK KOKAR O EV, O ŞEHİR

 Hatice TÜFEKÇİ tarafından 6.01.2012 04:17:06 tarihinde yazıldı.5423

Erciyes'in zirvesinden selamlar yükseliyor burada. 'Beş kurşunla şehit olan gencin şehridir burası' nidaları kuşatıyor dağları taşları.

Vurulmuş tertemiz alnından uzanmış yatıyor,
Bir hilal uğruna ya Rabb! Ne güneşler batıyor…

Peygamberi bir rüyayla diriliyor mübarek bir kardeşimizin gönlü. Anlatıyor Şehit babası Ahmet Doğan’a ve ağlıyor. Sesi titriyor… Nefes almakta güçlük çekiyor ve “Furkan’ı” diyor. Susuyor… Şehit Furkan’ın susmaları gibi susuyor… “Furkan’ı gördüm! Peygamberimizle, şehitlerle beraber Cennet sofralarında oturuyordu. Nebiler Nebisi’nin sağ yanında Furkan’ı gördüm Ahmet ağabeycim. Mutlu, mesut ve bahtiyar… Olmak ist...

Ömrünü tefsire vermiş bir anne!

 Hatice TÜFEKÇİ tarafından 6.01.2012 04:06:26 tarihinde yazıldı.5604

Müfessir Semra Kürün Çekmegil Hanımefendi ile bilhassa gençlere yön verecek bir söyleşi gerçekleştirdik..
Zamanının çoğunu tefsir kitabını tamamlamak için kullanan Semra Hanım, onca yoğunluğunun arasında birçok sorumuzu da yanıtsız bırakmayarak, biz gençleri Kur’anî bir hayata yön verecek, kulaklarımıza küpe olacak faydalı bilgiler aktardı. Kendisinden bolca istifade ettiğimiz Semra Hanım, gençler ve Kur’an, günü değerlendirme, psikolojik olarak Kur’an, ilmi yönde yol kat etme gibi birçok konuyu da ele alarak konuştu.

Semra Hanım, “Yaratan Rabbimin adıyla...” diyerek başlıyor sorularımızı cevaplamaya. Aslen ilkokul mezunu olan Semra Hanım, Hayat Ünivers...

FURKAN İÇİN NAMAZ ÇOK ÖNEMLİYDİ

 Hatice TÜFEKÇİ tarafından 6.01.2012 03:41:06 tarihinde yazıldı.40845

Bir şehidin doğum gününde, Furkan’ın doğum gününde hocasına Furkan'ı sorduk.



Onlar anlayamaz Şehitliği Anne!

Dağlar yeşermiş, mevsim baharken…

Emiroğullarından Şehit Furkan Doğan’ı anlatmalıyım… Kalemler, mürekkepler susmalı, yalnızca gönül dilim dile gelmeliydi. Satırları doldurmalı, mısralar oluşturmalıydı… Her bir gece uykularımdan feragat edip onu Peygamber sohbetlerinde arayıp bulmalıydım.

Uğultular geliyordu kulağıma, her bir ağızdan “Emiroğullarından Furkan’ı” duyuyordum. Kulak verdim. Evet, aradığım buydu! Cennette, meyve bahçelerinde; Suriyeli Ayşegül’ü, İzmirli Bahattin’i, Gazzeli Ahmet’i, Çeçen...